Mavi Bisiklet – Yetkin Aslanhan

Atların harasından çıkmıştı Hüseyin, kardeşinin sesini duyunca. Tahta kapıya yaslanıp seyre koyuldu. Beyni yanıyordu resmen. Bu neydi şimdi? Çok seviyorlardı Hasan’ı, biliyordu Hüseyin, ama bu fazla değil miydi? Bisiklet mi almışlardı ona, hem de baba oğul gibi bisiklete binmeyi bile öğretiyordu Cengiz Bey Hasan’a. Kızmıştı çok, ama neye?

Kardeşine mi?

Cengiz Bey’e mi?

Babasına mı?

Anasına mı?

Kime?

Galiba en çok da kendisine kızmıştı Hüseyin? Kadersizliğine, bahtsızlığına, hayata, her şeye. Üstü başı bok içindeydi, kimi daha çok seveceklerdi kendisini mi? Hem artık neredeyse yetişkin sayılırdı Hüseyin, çocuk değildi ki o. Kıskanmamalıydı. Kendi ihtiyaçlarını kendi karşılamalıydı artık. Hissediyordu, Hasan da ailesinden, kendilerinden uzaklaşıyordu. Galiba onun da artık farklı bir hayatı olacak, dedi kendi duyabileceği bir sesle. Ve arkasını dönerek yeniden haraya girdi, tımar yapmalıydı. Yapacak bir şey yoktu.

Bağışçılarımız & Destekçilerimiz