Bigalı Köyü
Çanakkale’nin Eceabat ilçesinin kuzeyinde, Taşlı Tepe’nin güney yamaçlarında bulunuyor Bigalı Köyü. 1915 yılında “Boğalı” ismiyle anılan Bigalı, son olarak “Çamyayla” ismini almış. Köy ve çevresini önemli kılan şey ise, Yarbay Mustafa Kemal’in komutasındaki 19. Piyade Tümeni kuruluşunda yer alan birliklerin, yaklaşık bir ay süreyle yerleştiği mevkilere ev sahipliği yapmış olması. Söz konusu birliklerin hangi mevkilere yerleştiğine dair en detaylı tarif ise tümenin Kurmay Başkanı Binbaşı İzzettin (Çalışlar) tarafından veriliyor.
Bigalı Köyü, yöresel yapı örneklerini teşkil eden tek ya da iki katlı evleriyle dikkat çekiyor günümüzde. Köy meydanı bu tür yapılarla çevrili. Köyde yer alan ve Atatürk’ün yedi gece ikamet ettiği ev ise Bigalı Atatürk Evi ismiyle müze olarak ziyaretçilere açık. Bigalı Köyü, girişten itibaren köy meydanı, meydana bakan binalar, Bigalı Atatürk Evi ve bulunduğu sokaktaki diğer evler olmak üzere 2006 yılında restore edilmiş. Günümüzde köy halkı, geçimini genellikle zirai faaliyetlerden sağlıyor.
Büyük Anafarta Köyü
Anafartalar Savaşlarında Mustafa Kemal’in karargahı burada idi. Bu itibarla tarih ve kültürü bir tarafa Çanakkale Savaş hatıraları ile dopdolu bir köyümüzdür. Bazı şehit subaylarımız Büyükanafarta Köyü kabristanlığında yatarlar. Köyün kurulus tarihi 1306’dır. Yani Ece Bey kurmay ekibi Çimbe kalesini aldıktan sonra, Gelibolu merkez Kalesinin fethinden önce yarımadanın tamamına el koymuşlardır. Durumu gören Gelibolu Tekfuru 1357’de kaleyi kendiliğinden Süleyman Paşa veya Ece Beylere teslim etti. Zira Gelibolu’nun fethinden önce Süleyman Paşa ölmüş olabilir. Yarımada ucunda Osmanlıların kurduğu ilk köyler : Anafartalar, Beşyol, Karainebeyli, Siğilli, Bahşi ve Bigalı gelir. Maydos halkı olan Rumlar Ece Beye tabi olmuşlardı. Burası dülgarları ( marangozları) ile ünlü idi. Bu itibarla bütün marifetlerini yörenin imarı için kullanmışlardı. Daha sonra ise Elpeden ve Behramlı ve bilahare de Elpeden kalelerinin inşasından sonra Kilit-ül Bahir’e hicretmişlerdir. Yörede en son iskan merkezi Seddülbahir’dir. Köyün ve kalelerin inşa tarihi 1657 tarihine rastlar.
Nasıl Gidilir?
Yol durumu içerikte mevcuttur.
Nereler Gezilebilir?
Bigalı Köyü Atatürk Evi
Ocak 1915’te Tekirdağ bölgesinde kurulan 19.Tümenin komutanlığına atanan Mustafa Kemal, kısa sürede tümenini kurmuş, 25 Şubat 1915’te Çanakkale Savaşlarına katılmak üzere Eceabat’a gelmiş, burada ikmal yaptıktan sonra 17 Nisan 1915’te Bigalı Köyü’ne gelerek buradaki bir köy evini kendine karargah yapmıştı.
Bir hafta sonra savaş başlamış, olanca hızıyla sürüyordu. Atatürk bugünlerde Bigalı’daki karargahında taarruz planlarını hazırlıyor, buradan cephenin en ön saflarına kadar gidiyordu.
Çanakkale Savaşlarından sonra, Atatürk’ün Bigalı’daki karargahı yine eski sahipleri tarafından uzun yıllar ev olarak kullanıldı. Bu evde Atatürk’ün uzun gün ve geceler geçirdiğini, petrol lambalarının sabahlara kadar yandığını herkes biliyordu. Şu anda, o günlerde kullanılan eşyalardan sadece bir masa kalmıştır.
Bigalı Atatürk Müzesi kurma komitesi adıyla bir komite kuruldu. Bu komite ilk iş olarak,1969 yılında evin dış kapısı üzerine “M. Kemal Atatürk’ün 1915 tarihindeki 19.Tümen karargahı” ibaresini taşıyan bir levha yerleştirdi.
Ev, sahiplerinden satın alınarak müze haline getirilmek isteniyordu. Sonunda bu iş başarıldı. Atatürk’ün Bigalı karargahı, Kültür Bakanlığına devredildi. Bakanlık, evi onartarak 1973 yılında ziyarete açtı. Atatürk’ün Bigalı Karargahı iki katlı, bağdadi bir yapıdır. Dış kapısından oldukça küçük bir avluya girilmektedir. Alt katta biri büyük diğeri küçük iki odası vardır. Tahta merdivenle üst salona çıkılır. Salona açılan üç kapıdan ortadaki en büyük oda, Atatürk’ün çalışma odası, sağdaki ise yatak odasıdır. Diğer oda yaverine ayrılmıştır. Odaların tavan ve taban döşemeleri tahtadır. Bugüne kadar gelebilen masa çalışma odasındadır. Karargah müzesi, Atatürk’ün resimleriyle ve sonradan buraya getirilen benzer eşyalarla ziyarete açılmıştır.
Üsteğmen Hasan Tahsin ve Alay Müftüsü Şehitliği
Köy girişinde ki son ikili mezar olan bu şehitlikte, ilk mezar 7. Tümen topçu alayından Bolulu Üsteğmen Hasan Tahsin’e aittir. Üsteğmen Hasan Tahsin, Seddülbahir bölgesinde ki çarpışmalarda yaralanır; sonra bu bölgeye gelerek 2. Anafartalar Muharebesi’ne katılır. Bu çarpışmada da Kayacıkağılı mevkisinde şehit olur. Aynı gün muharebelerde de şehit olan alay müftüsü de Üsteğmen Hasan Tahsin’in yanına gömülmüştür.
Çanakkale Muharebeleri’nde yer alan din görevlileri çok önemli işlevleri yerine getiriyorlardı. Sürekli olarak askerin içinde bulanan ve onlarla yan yana omuz omuza çarpışan bu insanlar, askerin maneviyatı yükseltmek için yeri geldiğinde ön saflarda hücuma katılmışlar ya da çözülen askeri, toparlamayı bilmişlerdir. Hans Kannengiesser anılarında; “İmamlar, harika insanlardır, eğer subaylar ölecek olursa komutayı ele alır, hatta bir taburun komutasını bile” diyor. Sürekli cephede bulunan bu imamlar, savaşın getirdiği zorluklara katlanmanın yanında; asker için gerekli olan defin, dua, mektup okuma-yazma, yaralılarla konuşma gibi konularla ilgilenerek savaşın kazanılmasında kilit rol üstlenmişlerdir.
Anafartalar Barış Müzesi
Büyük Anafarta köyünde, köy halkının ellerindeki tarihi savaş malzemelerini bir araya getirerek oluşturdukları müze 2007 yılında açıldı. Müze,bir giriş ve 2 küçük odadan meydana geliyor.
Müzede top mermileri, şarapnel parçaları, kazma-kürek yüzleri, metal paralar, mühürler,çatal-kaşıklar, SDR testileri,şişeler,mataralar ve daha bir çok savaştan kalma eserler sergileniyor. Müzenin girişi ücretsiz.Büyük Anafarta köyüne giderseniz gezmeden geçmemenizi öneririz.
Ne yenir, ne içilir, alışveriş?
Köyler içerisinde bulunan bakkallardan alışverişinizi yapabilir, aynı zamanda kahvelerde çayınızı ve kahvenizi yudumlayabilirsiniz.