Küçücük bir ada ülkesi Japonya! Bir solukta gezilip görülecek gibi duran bu gizemli ülke hakkında televizyonlarda çok şey izlemiştik. Tek kanallı televizyon döneminde kağıtlardan kuş, kedi, köpek yapmasını Origami sayesinde öğrenmiş, Ancinsan’ın yeni bölümünü her hafta sabırsızlık içinde dört gözle beklemiştik. Yazlık sinemalarda karate figürleri öğrenmiş sonra onları henüz arabalarla dolu olmayan geniş sokaklarımızda uygulamaya çalışmıştık.
Küçüklüğünden beri kendini bu kültüre yakın hisseden Caner Gürellier hayallerinden hiç vazgeçmeden bir ilki gerçekleştirdi. Bir ülkeyi keşfetmenin en güzel biçimiyle, bisikletle Japonya’yı en güney uçtan en kuzey uca geçen ilk Türk oldu. Pedalımın Altında Japonya kitabıyla yol günlüklerini harmanlayıp Japonya’ya gitmek isteyenlere ve bu kültürü yakından tanımak isteyenlere yol gösterici olmaya çalıştı.